Kaynakları, kendine özgü tarz, biçim ve muhtevasıyla Eski Türk edebiyatımız, dinî, tarihî, mitolojik ve folklorik temeller üzerine inşa edilmiş, yaklaşık altı asır süren edebî bir geleneğin mahsulünü oluşturmaktadır. Bu köklü edebiyatı anlayabilmek ve taşıdığı anlam derinliğini idrâk edebilmek için hangi kaynaklardan yararlandığını bilmek gereklidir. Din ve kültürün başı çektiği toplumsal hayatın en önemli değerleri arasında yer alan birçok unsur edebiyatımıza kaynaklık eder. Bu kaynaklar ara- sında yer alan tip ve kişilikler; şairlerin mensubu oldukları toplumda geçmişten yaşadıkları döneme kadar oluşturdukları kültür hazinesinin önemli bir parçasını ihtiva etmektedir. Edebiyatımızda edebî bir metnin tüm aksiyonu ve kurgulanması, temel öğelerden olan tip ve kişilikler üzerinde yoğunlaşmaktadır. Bu nedenle edebî bir metni tam olarak anlayabilmek için tip ve kişiliklerin doğru tespit edilmesi önemlidir. Şair, eserinde yer verdiği tip ve kişilikler sayesinde düşünceleri ve duy- gularını somutlaştırarak okuyucuya aktarır. Divan şiirinde, toplumun olağan yaşantısı içinde ken- dini gösteren ve belirgin davranışları temsil eden; âşık, ma’şûk, rakîp, Mecnûn, Leylâ, sâki, derviş gibi tipler dikkat çekmektedir. Dinî, tarihî, edebî, sanatkâr, mutasavvıf ve bilgin başlıkları altında tasnif ettiğimiz kişilikler ise, insanın kendi görüş, düşünüş ve tarzlarıyla şekillenerek, tekdüze davranışlar yerine değişken davranışlar sergiler. XIX. Yüzyılın daha ziyade yakın çevresi tarafından tanınan, ümmî divan-tekke şairlerinden olan Erzincanlı Şems-i Hayâlî şiirlerinde “Şems-i Hayâl” (Hayâl-i Şems, Hayalî Şems-i Nakşî)” gibi mahlaslar kullanmıştır. Leblebi satarak geçimini sağ- ladığı için “Leblebici Baba” olarak ün kazanmıştır. Mutasavvıf bir şair olan Şems-i Hayâlî’nin dinî ve tasavvufî telakkîleri ihtiva eden ve tasavvufî bir neşve barındıran şiirleri coşku doludur. Bilinen tek eseri “Tuhfetü’l-uşşâk” adlı Dîvân’ıdır. Şiirlerinde hem arûz hem de hece veznini kullanmıştır. Bu divan, şeyhini çok seven ve ona çok bağlı olan bir müridin hocasına duyduğu saygıyı, sevgiyi, bağlılığı; güzel, yalın bir ifadeyle aktaran önemli bir eserdir. Şems-i Hayâlî, şiirlerinde tasavvufu işlemiş ve birçoğunda tasavvufî tip ve kişiliklere yer vermiştir. Can-ı gönülden bağlı olduğu mürşidi Hayyat Vehbî (Terzi Baba) tüm şiirlerinde geçen bir kişilik olarak dikkat çekmektedir. Bu çalışmada Erzincanlı şair Şems-i Hayâlî’nin şiirlerinde geçen tip ve kişilikler tespit edilmiş ve incelenmiştir.
Atıf: Uludağ, E., Kara, R. (2023). Erzincanlı Şair Şems-i Hayâlî’nin “Tuhfetü’l-Uşşâk”ında Tip ve Kişilikler. Turcology Research, 78, 296-314.